Milli Havadis

Burada en önemli şey, hastanın ve doktorun arasındaki ilişkiyi iyi kurmamız gerekiyor. Doktorun empati duyması, hastanın da doktora güvenmesi, onu sahiplenmesi gerekir."

Hasta ile hekim arasında çok değerli, ulvi ve kutsal bir alan olduğunu ve bu alana her beraber sahip çıkılması gerektiğini kaydeden Memişoğlu, "Dünyanın en iyi cerrahı olabilirsiniz, en iyi ameliyatı yapmış olabilirsiniz, bir hastaya eğer güven vermediyseniz, onunla empati, iletişim kurmadıysanız, onunla hemhal olmadıysanız o hasta en küçük bir sorunda hemen sorunlu hale geliyor" diye konuştu.

Türkiye'nin sağlık anlamında çok ulaşılabilir bir sisteme sahip olduğunu vurgulayan Memişoğlu, "İnsanlara hastalanmamayı öğretmemiz gerekiyor. Sadece tedaviyle değil, esasında insanların spor yapması, beslenmesi ve kötü alışkanlıklar dediğimiz bağımlılıklardan uzak durması da bizim sorumluluğumuzda. Hekimliğin en önemli işi toplumu sağlıklı kılmaktır" değerlendirmesini yaptı.

Topluma doktorların değerli olduklarını ve insanlık için var olduklarını anlatmaları gerektiğini belirten Memişoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Dünyanın gözü önünde binlerce insanın canına kıyan birileri varken, sizler bir insanın canını kurtarmak için gecenizi gündüzünüze katıyorsunuz. Yıllarca emek sarf ediyorsunuz. Bizler iyi tarafız ve değerli olmak, saygı görmek istiyoruz. Onun için empatiyi, adanmışlığı, çalışkanlığı kaybetmeyeceğiz. Sadece bir Bakan olarak söylemiyorum, 35 yıllık bir hekim olarak söylüyorum. Emin olun aynada gözlerime baktığım zaman binlerce canın kurtarılmasına vesile olan insan olarak kendimi görüyorum. Bu yeter. Bu beyaz önlük sadece bir beyaz önlük değil. Bu beyaz önlük iyiliğin, temizliğin, saflığın, adanmışlığın bir timsali bunu hiç çıkartmayın. Bugün dünyanın kirliliği içinde beyaz kalan hekimler olarak yaşayacağız."